Haberler
Ana Sayfa / Dini Bilgiler / RAMAZAN AYINA HAZIRLIK

RAMAZAN AYINA HAZIRLIK

Bildiğiniz gibi Ramazan ayı çok kazançlı, mânevi kıymetlerle dolu Rahmet ve Gufran ayıdır. Mü’minlerin eline geçen nadir fırsatlardan biridir. Bu mübarek günlerin arefesindeyiz. inşaallah önümüzdeki günlerde Ramazan ayına girmiş olacağız. şimdiden bu mübarek günlere hazırlanmalıyız.

Bugüne kadar beş vakit namazını muntazaman kılamayanlar, diğer ibadetlerini yerine getirmeyenler hemen ibadete başlıyarak Ramazan ayına hazırlansınlar. Ramazan ayından sonra da kulluk görevlerini yerine getirmeye dair kesin kararlarını versinler.

Her ne sebeple olursa olsun günah işleyen, haram ile iştigal edenler hemen tevbe-i istiğfar etsin ve bir daha o hatalara düşmemeye kesin karar versinler. Ramazan ayına günahlardan arınmış, ibadetlere alışmış olarak girelim. Bu minval üzere yaşayacağımıza dair Rabbimize söz verelim.

Ramazan ayında beş vakit namazın haricinde bir de müekked sünnet olan Teravih namazımız, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecemiz vardır. Mü’minler için tam bir göz aydınlığı olarak mübarek Ramazan ayını kendimizi ibadete daha çok vererek geçirelim. Her zamandan daha çok kaza namazı kılarak, Kur’ân okuyarak, mukabele dinleyerek, daha fazla hayır hasenat yaparak geçirelim. Bu yolda bütün tedbirlerimizi alalım.

Oruç ibadeti, riya ve gösterişten uzak olgunluk hayatıdır. Oruç, nefsi terbiye eder. Fenalık hislerini giderir. iradeyi Hakk yolunda kullandırır. Ahlâken yüceltir. Yoksulların hallerini hatırlatır. insanda iyilik temayüllerini canlandırır. Hakk’ın hakimiyeti için insan gayrete sevk eder. Ahiret açlıkları tamamen oruç ile önlenir.

Bugün cemiyetimizde çok duyulan bir ses vardır. Bazıları diyorlar ki: “Orucu hazım cihazını dinlendirmek ve zayıflamak için tutuyorum.” Bu tür sözler tamamen yersizdir. Zira oruç hazım cihazını dinlendirmek, mide dolgunluklarını hafifletmek, kilo vermek gayeleriyle tutulmaz. Böyle oruçları Allah o kişilerin yüzüne çarpacaktır. Oruç Allah’ın emri olduğu için tutulacaktır. Böyle olursa biraz önce saymaya çalıştığım hususlar kendiliğinden tahakkuk eder. Ama hedef Allah’ın rızasıdır. ibadet bunun için yapılır.

Dünyevi gayelerle, riya ve gösteriş bulaşıklıklarıyla ibadetlerimizi kirlemeyelim.

Ramazan ayı gelmeden önce ayarlanalım. Allah rızası için kulluk yapmaya kesin kararımızı verelim. Ramazan ayı gibi çok mübarek rahmet piyasasını iyi değerlendirelim. Ramazan ayına bir hafta kaladan itibaren hilali gözleyiniz. Hilali görerek Ramazan orucuna başlayınız. Yine hilali görerek bayram ediniz. iftar ve sahur zamanlarını dikkatle takip ediniz. Oruçlarınızı açarken acele etmeyiniz. Sahur yemeğinizi imsaktan önce kesiniz. Oruçlu olduğunuz sürece abdest alırken ağzınıza çok su almayınız. Burnunuza suyu sert çekmeyiniz. Oruç bozacak şeylerden şiddetle kaçınınız. Küçük çocuklarınızı oruca alıştırınız. Ailenizin nafakasını imkanınız nisbetinde bu ayda bollaştırınız. Fakir fukarayı da unutmayınız. Hasılı oruç ayına hazırlanınız.
Bu ayda yapılacak dört şey
Peygamber Efendimiz devâmla şöyle buyurdu:
“Bu ayda şu dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini, Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, Kelîme-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmektir. İkisini de, zâten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da, Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O’na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmıyacaktır.”

İslâmın 5 şartından dördüncüsü, mübârek Ramazân ayında, akıllı, bülûğa ermiş, erkek ve kadın her Müslümânın her gün oruç tutmasıdır. Oruç tutmak, biz ümmet-i Muhammed’e, Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicretinden 18 ay sonra, Şâban ayının onuncu günü, Bedir Gazâsından da bir ay önce farz oldu.

Bu ayı, âhireti kazanmak için bir fırsat bilip, elden geldiği kadar ibâdet etmeli, Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmalıdır. Allahü teâlânın gazabına sebep olabilecek bütün kötülüklerden, harâmlardan sakınmak, îmân, ibâdet bilgilerini, harâmları öğrenmek, kul haklarından sakınmak, varsa helâlleşmek, günâhlardan tövbe etmek lâzımdır.

Her şeyden önce, i’tikâdı düzeltmelidir. Ehl-i Sünnet âlimlerinin bildirdikleri i’tikâdı öğrenmek ve buna göre inanmak lâzımdır. İ’tikâd düzgün olmazsa, tutulan oruçların, yapılan diğer ibâdetlerin bir fâidesi olmaz.

Çünkü, i’tikâdı bozuk olanların, muhakkak Cehenneme gidecekleri hadîs-i şerîfte bildirilmiştir. Bunun için, Ehl-i Sünnet âlimlerinin yazdıkları ilmihâl kitaplarını alıp okumalı, doğru îmânı, harâm ve helâl olan şeyleri öğrenmeli, bütün ibâdetleri bunlara göre yapmaya çalışmalı, harâmlardan da sakınmalıdır. Kıymetli zamanlarda bu bilgileri okumak, öğrenmek, nâfile namazdan ve diğer bütün nâfile ibâdetlerden çok daha kıymetlidir.

Allahü teâlâ, şartlarına uygun yapılan tövbeleri kabûl edeceğini va’detmiştir. Böyle mübârek ayları, gün ve geceleri fırsat bilip, çok çok tövbe-istiğfâr etmeli, affedilmek için, Cenâb-ı Hakk’a yalvarmalıdır. “Ramazan”, yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günâhları yanar, yok olur.

Herhangi bir özür ile Ramazânda oruç tutamayanlar, Ramazândan hemen sonra, oruçlarını kazâ etmelidirler. Kazâ namazı borcu olanların, kazâ orucu olanların nâfile ibâdetlerle meşgûl olması, boşuna zahmet çekmektir. Önce farz borçları yerine getirmeli, ödemelidir.

Ancak farz borçlardan kurtulduktan sonra, nâfile olarak yapılan ibâdetlerin bir fâidesi olur. Bu, oruçta olduğu gibi namazda ve diğer ibadetlerde de böyledir. Önce farz borçları ödemeli, sonra nâfile ile meşgul olmalıdır.

Allahü teâlânın ihsânı…
Câbir bin Abdullah(r.a)’in haber verdiği bir hadîs-i şerîfte, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
“Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazan-ı şerîfte beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir peygambere vermemiştir:

1- Ramazanın birinci gecesi, Allahü teâlâ mü’minlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azap etmez.

2- İftâr zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allahü teâlâya, her kokudan daha güzel gelir.

3- Melekler, Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolmaları için duâ ederler.

4- Allahü teâlâ, oruç tutanlara, âhirette vermek için, Ramazan-ı şerîfte Cennette yer ta’yîn eder.

5- Ramazan-ı şerîfin son günü, oruç tutan mü’minlerin hepsini affeder. (Yâni Ramazan ayının tamamını oruçlu geçirenleri affeder.)”

Cenâb-ı Hak’tan, 21 AĞUSTOS 2009 CUMA GÜNÜ BAŞLAYACAK bu mübârek aya, bütün sevdiklerimizle birlikte, sıhhat ve âfiyet içerisinde kavuşmayı temennî ediyoruz.

Diğer Haberlerden

KADİR GECESİ……………

05 EYLÜL 2010 PAZAR RAMAZANIN 27. GECESİ VE 09 EYLÜL PERŞEMBE RAMAZAN BAYRAMI. 10 EYLÜL …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir